Perşembe

SYLVIA PLATH * SIRÇA FANUS

Hani bazı kitaplar vardır (filmler de olabilir), sürekli elinizin altındadır, gözünüz kayar, okusam (izlesem) merak ediyorum dersiniz, ama konusu korkutur, hiç kendimi sıkıntıya sokasım yok dersiniz, bile isteye bunalıma sürüklemek istemezsiniz kendinizi.

"Sırça Fanus" da bende o etkiyi yaratıyordu yıllardır. Demirbaş romanlardan biri, en azından ölmeden önce okunması gerekenlerden. Ama elime her alışımda arka kapak yazısını okuyordum, zihinsel rahatsızlık, intihar girişimi gibi tamlamalar, Sylvia Plath'in roman yayınlandıktan bir ay sonra intihar etmiş olması... Her ne kadar "iç karartıcı bir bunalım romanı değil" yazsa da yine de kitap beni kendinden apar topar uzaklaştırıyordu.

Ve sonunda pes ettim, kendime dedim ki, ufak dozlarda okursam, abartmadan yavaş yavaş, o zaman belki bittiğinde göğsüme öküz oturmuş gibi hissetmem. Bu yüzden aldım elime ve başladım, sonuç şu ki elimden bırakamadım.

İtiraf ediyorum, abartmışım. Ana karakter Esther'in yaşadığı zihinsel rahatsızlık, dönem dönem hepimizde görülebilen (sonucu intihara kadar gitmese de), özellikle de son yıllarda çevremizde çokça rastladığımız bir depresyon hali. Hedeflerin önüne çıkan engeller, rutin bir hayat, aşksızlık, kendini açıklayamama, içinden geçeni dışarı vuramama baskısı, en sonunda Esther'in ruhsal istifasına yol açıyor. Yataktan çıkamıyor, günlerce uyuyamıyor, yiyemiyor, en basit cümleleri bile okuduğunda anlayamıyor, yazamıyor, tanıdığı herkese yabancılaşıyor ve sonunda kendini öldürmenin yollarını aramaya başlıyor.

Sylvia Plath bu ruhsal çöküşü duru bir dille anlatmış. Sonu gelmek bilmeyen betimlemeler yok, ağır iç hesaplaşmalar yok, ağdalı diyaloglar yok, konudan ve amacından sapmayan çok sade, çok yalın bir anlatım.

Okumayanlarınız varsa, alın okuyun, okurken illa ki tanıdığınız bir çehreye rastlayacaksınız. "Ay aynı ben" diyeceksiniz belki, yada "bizim teyzeoğluna da sınavı ilk sene kazanamayınca böyle olmuştu" diyeceksiniz, yada hiçbirşey demeyeceksiniz. Ama alın okuyun, benim gibi aman keyfim kaçmasın deyip bilinmez bir tarihe ertelemeyin, en azından bir başyapıt okumuş olursunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder