Salı

İNCİ ARAL * MOR

"Mor", İnci Aral'ın "Yeni Yalan Zamanlar" üçlemesinin ikinci kitabı. İlk kitap "Yeşil" 1994'te, "Mor" 2003'te, üçüncü kitap "Safran Sarı" ise 2007'de yayımlanmış.

Ben (nedendir bilinmez) ilk "Safran Sarı"yı okumuştum, sanırım iki yaz önce. Madem ters iş yapıyorum, o zaman ikinci kitapla devam edeyim diye "Mor"la devam etme kararı aldım.

Karakterlere bakarsak, İlhan ellili yaşlarını devirmiş zengin bir işadamı. Yirmili yaşlarının başındaki Renginur'a aşık olup karısı Revan'ı terkediyor ve onunla birlikte kendi otellerinden birine yerleşiyor. Renginur'la bir bebekleri var, bu arada karısıyla da boşanma işlemleri devam ediyor. Revan'ın ablası Fikran, İlhan'ın onlara sağladığı lüks yaşamı kaybetmenin korkusu yüzünden saldırgan bir tavır içinde. İlhan'ın abisi Armağan, eski solculardan, bir çok sivil toplum hareketinde yer almış saygın bir eğitimci, siyasette başarısız olmuş ve içine kapanmış. Karısı Figen'le iletişimsizlik yüzünden ayrılma noktasına gelmişler, Armağan bir süreliğine abisi İlhan'ın yanında kalıyor. Bir de kız kardeşleri var, Gülcan, okumamış, annelerinin intiharı sonrası evi çekip çevirme işi ona kalmış, intiharların ve ölümlerin ardı arkası kesilmeyince dış dünyadan kopmuş ve kendini alkole vermiş.

Hepsinin ortak noktası, küçük yerde, zor şartlarda, yoksullukla, otoriter babalarla ve ezilen, hatta belki şiddet gören annelerle mutsuz evliliklerin tohumu olarak büyümeleri, kendilerinin de mutsuz evliliklerin içinde yer almaları. Kendini geliştirme imkanı bulanlar, sınırlarını zorlayanlar da var, sahip olduklarını kabullenip boyun eğenler de var aralarında. Ve hepsi (hemen hemen hepsi) o gün İlhan'ın otelinde çocuğunun doğumgünü kutlaması için bir araya geliyorlar. 

Romanda İnci Aral, bu ailenin hikayesini 24 saatlik bir zaman sürecinde anlatmış. Sabah 05:30'la başlıyor, ertesi sabah 05:30'da bitiriyor. Her yeni saat diliminde ailenin farklı bir üyesiyle vakit geçiriyoruz. Böylece olayları taraflı bir gözle değil, tüm ailenin kendi bakış açılarıyla takip etme şansımız oluyor. Geçmişlerinin, aile yaşantılarının karakterleri üzerinde nasıl bir iz bıraktığını gözlemleyebiliyoruz.

Ben "Safran Sarı"yı da sevmiştim, o yüzden okumaya başlarken bağlanamama kaygısı yaşamadım. Yakın zamanda "Yeşil"i de okuyarak tersten de olsa seriyi tamamlamış olmayı planlıyorum. Kadın-erkek ilişkileri, toplumsal değişimler hakkında okuyacak bir şeyler arıyorsanız öneririm. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder