Çarşamba

KEN GRIMWOOD * ZAMAN ÇARKI


Ken Grimwood'u "Sil Baştan" romanıyla tanıdım. Anlatımı ve kendini içine çeken kurgusuyla hiç bitmesini istemediğim bir kitaptı. Geçen sene "Kayboluş"u elime aldığımda "Sil Baştan" kadar başarılı olamaz diye önyargıyla yaklaştım ama Grimwood yine yaptı yapacağını, hayretler içinde bıraktı beni.

Daha önce de söylediğim gibi, "Sil Baştan"ın devam kitabını yazarken hayatını kaybettiği için, yani elimizde kısıtlı sayıda Ken Grimwood kitabı olacağı için, sindire sindire, yavaş yavaş okumakta fayda var. Tıpkı benim "Zaman Çarkı"nda yapmaya çalıştığım gibi. Bu noktada Koridor Yayınları'nın diğer 3 Grimwood romanını da Türkçe olarak yayımlayacaklarını umuyorum, hatta dilenci edasıyla yalvarıyorum.

Grimwood, "Zaman Çarkı"nda sonsuza kadar sürecek bir yaşamın yarattığı sonuçları anlatıyor. İnsanoğlu tabiatı gereği her zaman sahip olamadığını, ulaşamadığını ister. Yıllarca ölüm korkusu yaşamadan genç ve sağlıklı kalabilmek de eminim hepimizin koşulsuz isteyeceği birşeydir. Peki ya sevdiklerimizi birer birer kaybetmek, savaşları krizleri tekrar tekrar yaşamak, herşeyin üstesinden yıllarca tek başına gelmek, kimseye anlatamamak da ister miyiz?

İsim olarak Robert Jordan'ın 12 ciltlik serisiyle benzerlik taşıdığı için gördüğüm kadarıyla bazı forumlarda ister istemez kafa karışıklığı yaratmış, hatta bazı fanatiklerin nefretini bile kazanmış. Keşke Türkçe'ye çevrilirken biraz daha hassas davranılsaydı, mesela orijinal adı "Elise" ile yayınlansaydı, daha iyi olmaz mıydı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder