Salı

JONATHAN SAFRAN FOER * AŞIRI GÜRÜLTÜLÜ VE İNANILMAZ YAKIN


11 Eylül felaketi, terör kelimesini ve yarattığı kaosu hep uzaktan izleyen Amerika'nın o kadar da güvende olmadığını dünyaya gösterirken, Amerikan halkında yarattığı şaşkınlık ve korku sanatın farklı dallarını beslemeye ve varolmaya devam ediyor.

"Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın", 11 Eylül felaketinden payına düşen hikayeyi şimdiye kadar izlediğim/okuduğum en acı ve en şaşırtıcı biçimde barındırıyor. Oskar adında kafası yaşıtlarından çok farklı şekillerde çalışan bir çocuğun 11 Eylül'de babasını kaybetmesinin ardından şekilleniyor roman. Babasının çalışma odasındaki vazonun içinde tesadüfen bulduğu bir anahtar ile New York'ta keşif gezilerine başlıyor. Bir yandan anahtarın hangi kapıyı ya da kasayı açtığının merakıyla sonuca ulaşmak isterken, bir yandan da bu araştırmanın onu babasına en yakın hissettiği, belki bitmesini hiç istemeyeceği özel anlar olduğunu görüyoruz.

Ara ara bu küçük çocuğun serüveninden sıyrılıp, Dresden'e, bombardımana, Hiroshima'ya, kayıplara ve acılara başka insanların dilinden şahit oluyoruz. Kitabın diğer 11 Eylül sonrası dram senaryolarından ayrılması da bu sayede gerçekleşiyor. Foer hikaye kurgulama işini ne kadar ustalıkta yaptığını bize noktalar vererek ve hayretler içinde bu noktaların birleşmesini izleterek kanıtlıyor.

Okurken, hikaye geliştikçe şaşırmamak elde değil. Farklı geçmişleriyle, bakış açılarıyla onlarca insanın hikayesine boğaz düğümlenmeden kayıtsız kalıp bir sonraki sayfaya geçmek elde değil. Okumamış olanlara şiddetle tavsiye edebileceğim gibi, elinize yapışacağını, bırakamayacağınızı da garanti ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder