"Wristcutters"ı izlediniz mi bilmiyorum, şiddetle tavsiye ettiğim filmlerden biridir, işte Etgar Keret de bu muhteşem filmin senaristidir.
"Buzdolabının Üstündeki Kız"ı, Kitap Fuarı'nda "bunu da al bunu da al bak bayılacaksın" diye torbama habire kitap dolduran bir stand görevlisinin sırf çenesi kapansın diye almıştım, iyi ki de almışım, bir sonraki fuarda görürsem kendisine teşekkür borcum var.
Kitabın tamamı Keret'in kısa öykülerinden oluşuyor, her öyküyle farklı bir zamanın, mekanın içine dalıyorsunuz, bir öyküde çocuksu masumiyetin dünyayı algılama biçimine gülüyorsunuz, başka bir öyküde fantastik bir kurguya dönüşüyor herşey, kısaca hepsinin kendine hayran bırakan bir tarafı var.
Öykülerden birinden kısa bir parça paylaşayım, anlayacaksınız yukarıda demek istediğimi:
"...Bir astımlının "seni seviyorum" demesiyle "seni çılgınca seviyorum" demesi arasında fark vardır. Bir sözcüktür fark. Bir sözcük çoktur. "Dur" olabilir ya da "sprey". "Ambulans" bile olabilir..."
Yazlık kitaplar listesine ekledim şekerciim:) Teşekünederiiim :)
YanıtlaSil