COLETTE * DİŞİ KEDİ

Bu sene ilklerden gidiyorum, evet ilk defa Colette okudum (biliyorum geç kaldım). Ne okusam diye bakınırken bıkkın bıkkın sırasını bekleyen "Dişi Kedi"ye elim gitti, ne zaman aldım, ben mi aldım onu bile bilmiyorum, sıkışmış kalmış aralarda bir yerde.

Romanda, şımarık ve büyümeyi reddeden genç bir adam, onun dişi kedisi, ve adamın sığ nişanlısının aşk(!) üçgeni anlatılmış. Kedi, çoğu evcil hayvanda da gözlemleyebileceğimiz gibi, sahibini paylaşmaktan pek hoşlanmıyor. Kadın kedinin kıskançlığından çok adamın kediye olan tutkusundan rahatsız, dışlandığı hissine kapılıyor. Adam kendisinin ve kedisinin huzuru adına başkalarının mutsuzluğunu önemsemeyecek kadar bencil.

Colette kedilere çok düşkünmüş öğrendiğim kadarıyla. Romanda anlattığı kediyi yazarken de bolca kendi kedisinden esinlenmiş. Kediyi bilemeyeceğim ama romandaki adam gibi biriyle gerçekte tanışmış olsaydım şimdiye kadar en az yirmi kez dayağımı yemişti, ondan kesinlikle eminim.